1/21/2012

Boşluklardan Kopan Bir Kaç Gözyaşı

  Boşluklar görüyorum,uzun zaman önce baloncukların olduğu yerde şimdi kocaman boşluklar var. Yazmaya kalkıyorum,kalemim eriyor. Bari söyleyeyim diyorum,dilim düğümleniyor. Ağaçlar çırılçıplaklar,korkunç görünüyorlar. Oysa bir korku filmine bile ait olmayan beni korkutacak ne de az şey var,farkediyorum. Çevremde insanlar var,dönüp duruyorlar. Bir tek ben duruyorum yerli yerimde. Kar yağıyor bir yerlerde,ben içimde üşüyorum. Parmak uçlarım,mosmor olmuşlar. Sonra birden aslında dönenin kendim olduğunu farkediyorum... Ne zaman geldim ben bu buz kütlesinin üzerine,anımsayamıyorum. Bir yerlerde insanlar sevişiyor...

  Koştukça yoruluyor,durdukça üşüyorum. Bekliyorum sonra gelmeyeni. Kar yağıyor saçlarıma,farketmiyorum bile. Ağlıyorum. İki yalnız gözden,iki damla yaş düşüyor iki yeryüzüne. Bekliyorum neyi beklediğimi bilmeden. Daha önce hiç hissetmediğim şeyleri bekliyorum belki. Baloncuklar da gelmiyor ki artık. Çöküyorum olduğum yere. Bir yerlerden güzel bir müzik sesi çalınıyor kulağıma usulca...

  Kim olduğunu hatırlayamadığım iki kişi tutup kollarımdan kaldırıyor düştüğüm yerden. Müzik sesini aramaya başladığımı anımsıyorum,gerisi ise sadece boşluk. Sanki içimdekiler yetmezmiş gibi... Ne yazacağımı,ne okuyacağımı,ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Vasat bir dünyanın vasat ülkesinin belki de en vasat şehrinin en vasat kızıyım ben. Hiç kimse tarafından çok sevilmeyen,hiçbir şeyi çok iyi yapamayan,hep arka planda kalan o kızım ben...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir de biz mırlayalım diyenler